07-10-2012, 05:29 AM
İç sıkıntısı tam olarak tanımlanamayan ve dış
dünyadaki gerçek koşullardan bağımsız bir tehlike, belirsizlik, endişe
duyumudur. Terimin Batı dillerindeki karşılıkları Latince’de “daralma”
anlamına gelen angustias sözcüğünden türemiştir. Ruhsal kökenli iç
sıkıntıları “boğulma”, “baskı”, “hava açlığı”, “kalbin buz kesmesi”,
“çarpıntı”, “kalp ağrısı”, “sıkışma” gibi fiziksel belirtilerle ortaya
çıkar. Bu belirtiler solunum, sindirim, hareket ya da kalp-damar
sistemleriyle ilgili olabilir; örneğin, solunumun hızlanması ya da
yavaşlaması, astım benzeri nöbetler, sindirim güçlüğü, kas krampları,
deri duyarlılığının değişmesi, çarpıntı, kalp atışlarının hızlanması ya
da yavaşlaması biçimini alabilir. Herhangi bir organik rahatsızlığı
olmayan sağlıklı kişiler de ruhsal gerginlik ve heyecanlardan sonra iç
sıkıntısı duyabilir. Bu olgularda bazen iç sıkıntısının yanı sıra kalp
ve akciğer gibi çeşitli organlarda organik bir hastalık sanısı uyandıran
bozukluklar da görülür. Kesin tanı konmadan önce elektrokardiyografi ve
radyografi gibi bütün gerekli incelemeler yapılarak organik bir
hastalık bulunup bulunmadığı saptanmalıdır.
...
İç Sıkıntısı ve Korkuİç sıkıntısı korkudan farklı olarak belirsiz bir
“şey” karşısında duyulur; böyle bir tepkiyi gerektirmeyecek bir “şeye”
karşı ortaya çıkar ve gerçek etkenlerden tümüyle bağımsız olabilir.
Temel Özelliği, bu duyusal yanıt ve ona eşlik eden çarpıntı, göğüs ve
karm ağnlan, kas kramplan gibi ruhsal kökenli bedensel yalanmalarla
nesnel dış koşullar arasındaki tutarsızlıktır.Korku ise her zaman
tehlikeli ve olumsuz Özellikler taşıdığı bilinen, belirli bir “şeye”
yanıt olarak gelişir. Bazı psikologlara göre iç sıkıntısı ile korku
gizli ve bastınlmış saldırganlığın iki değişik görünümüdür. Tepkisini
dışa yönelteme-yen kişi kendisini hedef alır ve iç sıkıntısı duyarken bu
tepkiyi belirli bir olaya, duruma ya da kişiye yönelten kişi korku
duyar.
dünyadaki gerçek koşullardan bağımsız bir tehlike, belirsizlik, endişe
duyumudur. Terimin Batı dillerindeki karşılıkları Latince’de “daralma”
anlamına gelen angustias sözcüğünden türemiştir. Ruhsal kökenli iç
sıkıntıları “boğulma”, “baskı”, “hava açlığı”, “kalbin buz kesmesi”,
“çarpıntı”, “kalp ağrısı”, “sıkışma” gibi fiziksel belirtilerle ortaya
çıkar. Bu belirtiler solunum, sindirim, hareket ya da kalp-damar
sistemleriyle ilgili olabilir; örneğin, solunumun hızlanması ya da
yavaşlaması, astım benzeri nöbetler, sindirim güçlüğü, kas krampları,
deri duyarlılığının değişmesi, çarpıntı, kalp atışlarının hızlanması ya
da yavaşlaması biçimini alabilir. Herhangi bir organik rahatsızlığı
olmayan sağlıklı kişiler de ruhsal gerginlik ve heyecanlardan sonra iç
sıkıntısı duyabilir. Bu olgularda bazen iç sıkıntısının yanı sıra kalp
ve akciğer gibi çeşitli organlarda organik bir hastalık sanısı uyandıran
bozukluklar da görülür. Kesin tanı konmadan önce elektrokardiyografi ve
radyografi gibi bütün gerekli incelemeler yapılarak organik bir
hastalık bulunup bulunmadığı saptanmalıdır.
...
İç Sıkıntısı ve Korkuİç sıkıntısı korkudan farklı olarak belirsiz bir
“şey” karşısında duyulur; böyle bir tepkiyi gerektirmeyecek bir “şeye”
karşı ortaya çıkar ve gerçek etkenlerden tümüyle bağımsız olabilir.
Temel Özelliği, bu duyusal yanıt ve ona eşlik eden çarpıntı, göğüs ve
karm ağnlan, kas kramplan gibi ruhsal kökenli bedensel yalanmalarla
nesnel dış koşullar arasındaki tutarsızlıktır.Korku ise her zaman
tehlikeli ve olumsuz Özellikler taşıdığı bilinen, belirli bir “şeye”
yanıt olarak gelişir. Bazı psikologlara göre iç sıkıntısı ile korku
gizli ve bastınlmış saldırganlığın iki değişik görünümüdür. Tepkisini
dışa yönelteme-yen kişi kendisini hedef alır ve iç sıkıntısı duyarken bu
tepkiyi belirli bir olaya, duruma ya da kişiye yönelten kişi korku
duyar.